Keratokonus Tedavileri
Tarihte Keratokonus
Keratokonus ilk defa İngiliz tıp doktoru John Nottingham tarafından 1854 yılında basılan bir yayınında tarif edilmiştir.
1729 – Dudell, bir hastanın konik korneasının sonucunda görüşünde zayıflama olduğunu belirtmiştir.
1748 – Alman Anatomist ve Cerrah olan Burchard Mauchart, bu hastalığı daha detaylı bir şekilde ele alarak, keratokonusa benzeyen bu durumu ‘Staphyloma Diaphanum’ olarak tanımlamıştır.
1854 - İngiliz doktor John Nottingham ’Practical Observation on Conical Cornea’ kitabında titizlikle konik korneanın incelmesi, çıkıntı yapması, ve zayıflaması hakkında birçok bilgi vermiştir.Bu durum, buna benzer diğer ektatik hastalıklardan ilk kez bu dönemde ayrılmıştır.
1859 - İngiliz cerrah Sir William Bowman, durumu genişleterek retinoscope ve retinoskopik reflex kullanımını tanımlamıştır.
Hastalık, şu anki ismi olan keratokonusu, Johann Horner’ ın yazdığı “Treatment of Keratoconus” tezinin başlığından almıştır.
1888 - Eugene Kalt, korneayı yassılaştırıp, astigmatı düşürerek görüşün düzelmesini sağlayacak, keratokonusa özel lens üretmiştir.
Keratokonus Nedir ?
-Keratokonus gözün ön kısmını oluşturan saydam tabakanın(kornea) incelmesi, sivrileşmesi ve koni şeklini almasıdır
-Koni şeklini alan kornea hastalarda görmenin bozulmasına neden olur.
-Keratokonus sıklıkla ergenlik öncesi veya ergenlik döneminde açığa çıkar, genç popülasyonu tutan bir göz hastalığıdır.
-Türkiye'de görülme sıklığının 2000-2500 kişide bir olduğu tahmin edilmektedir.
-Keratokonusun görülme sıklığı ülkemizde diğer ülkeler göre daha fazladır, bunun nedenleri, genç nüfusumuzun fazla olması, ülkemizin polenlerden zengin ve güneşli bir iklim kuşağında bulunmasıdır.
-Keratokonus kör eden bir göz hastalığı değildir, hastalığın her aşamada tedavisi vardır.
-Tedavide hem cerrahi hem de cerrahi dışı yöntemler uygulanmaktadır.
Keratokonus Neden Olur ?
1-)Keratokonus hastalığında genetik yatkınlık mevcuttur
Ailelerin diğer bireylerinde ve tek yumurta ikizlerinde sıklıkla keratokonus hastalığının bulunması genetik yatkılık olduğunu desteklemektedir.
2-)Keratokonus hastalığında dış etkenler özellikle de alerji etkilidir.
Göz alerjisi nedeniyle gözün kaşınması veya ovalanması göz içi basıncını arttırır ve keratokonusu ilerletir. Ayrıca gözün ovalanması veya kaşınması gözün yüzey tabakasından sitokin adı verilen maddelerin salınmasına neden olur. Sitokinler korneada hücre ölümüne neden olur. Eğer kontakt lens korneaya merkezde temas ederse kaşıma benzeri etki yapar. Kontakt lensin kaşımaya benzer etki oluşturmaması ve hastalığı ilerletmemesi için korneaya temas etmemesi gereklidir.
3-)Keratokonus hastalığının oluşmasına excimer lazer tedavisi de yol açabilir.
Göz kusurlarının tedavisinde kullanılan bıçaklı veya bıçaksız Lasik ameliyatı, keratokonus hastalığının oluşmasına veya gizli keratokonus hastalığının ilerlemesine neden olabilir.
Özellikle İnce kornealı hastalar lasik tedavisinden uzak durmalıdır.
Keratokonus Şüphesi ?
-Gözlerde allerji ve kaşınma,
-Aile bireylerinde keratokonus hastalığının bulunması,
-Devamlı değişen ve artan gözlük numarası, özellikle astigmat değerlerinde artma olması,
-Her göz muayenesinde farklı bir gözlük reçete edilmesi,
-Gözlüğe rağmen görme seviyesi 10/10 olmaması,
durumlarında keratokonus hastalığından şüphelenilmeli ve ileri tetkikler yapılmalıdır.
Keratokonus Hastalarının Şikayetleri
-Keratokonus hastalarda ilk önce görme bulanıklığı oluşturur.
-Bununla beraber, çift görme, ışık dağılması ve saçılması, baş ağrısı, okuma güçlüğü ve gece araç kullanma zorluğu en sık dile getirilen şikayetlerdir.
-Keratokonus hastalığında çift görme, ışık dağılması, baş ağrısı, okuma güçlüğü ve gece araç kullanma zorluğu en sık rastlanan şikayetlerdir.
-Keratokonus hastaları hastalığın erken dönemlerinde gözlükle iyi bir görüş elde ederler
-İlerleyen dönemlerde düzensiz astigmat artar . Bu hastalarda gözlük iyi ve net bir görüş sağlamaz. Orta evredeki keratokonus hastaları sık sık göz muayenesi olurlar, ancak gittikleri her göz doktoru farklı gözlük reçete eder.
Keratokonus Tedavi Yöntemleri
Keratokonus tedavisine başlamadan önce hastalığın ilerleyip ilerlemediği tespit edilmelidir. Eğer hastalıkta ilerleme yok ise hastanın görme bozukluğunu düzeltecek tedaviler uygulanır ve 3 ayda bir kornea haritaları ile takip edilir. Keratokonus ilerliyor ise 2 aşamalı tedavi uygulanır.
1.aşama; Hastalığın ilerlemesini durdurulur.
Tek yöntemi vardır, korneal çapraz bağlama tedavisi.
2.aşama; hastanın görme bozukluğunu düzeltilir.
Cerrahi veya cerrahi dışı yöntemler ile görme bozukluğu düzeltilebilir.
Cerrahi Dışı Yöntemler
Gözlük ve keratokonus için üretilmiş kontakt lenslerdir.
Cerrahi Yöntemler
Kornea içi halkalar ve topolink laser tedavisidir. İlerlemiş, takipsiz kalmış hastalarda kornea incelir (350 mikron ve altı) yukarıdaki tedaviler uygulanamaz. Bu durumdaki hastalar kontakt lens ile takibe alınır veya kornea nakli yapmak gerekir.